Şirketler, kriz dönemlerinde maliyet kısma yöntemleri kapsamında iç denetim ekiplerini küçültmek ve bu birime ayrılan kaynakları kısmak yönünde adım atar. Oysa iç denetim faaliyetleri, krize girmeyi önleme veya krizden çıkmada önemli rol oynar
Dünya, 2008 yılında başlayan ve tarihin bugüne kadar gördüğü en büyük ekonomik kriz ile boğuşuyor. Batan büyük şirketler, batmak üzere olan ülkeler söz konusu. Dünyanın gelişmiş ülkeleri krizden çıkmanın yollarını arıyor. Aynı şekilde, tüm şirketler, ekonomik krizin yıkıcı sonuçlarından en az zararla kurtulmaya çalışıyor. Kriz yönetimi, günümüzde şirketler için her zamankinden çok daha önemli hale geldi.
Kriz dönemleri şirketler için olağanüstü koşulların ifadesidir. İç denetim, bir kurumun risk yönetimi, kontrol, kurumsal yönetim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek suretiyle, kurumun faaliyetlerine değer katarak geliştiren işleviyle, şirketler için kriz dönemlerinde krizin yönetilmesinde yararlanılabilecek, şirket yönetimine yardımcı önemli bir fonksiyondur. Kriz dönemleri, iç denetimin önemini daha da artıran dönemlerdir. çünkü kriz dönemlerinde şirketlerin karşı karşıya kaldığı riskler önemli oranda artar. Bu risklerin olumsuz etkilerinin engellenmesi veya azaltılması için iç denetim faaliyeti hayati bir role sahiptir. İç denetim, şirketlerin doğru kriz yönetimi kararlarının alınmasına katkı sağlar.
İç denetim faaliyeti ile ortaya konulacak raporlar, şirket yönetimine yol gösterici olmanın yanı sıra, aynı zamanda güvence de sağlar. İç denetimin iç kontrol sistemine ilişkin yaptığı değerlendirmeler sonucunda güvenli mali tabloların üretilmesi, işletme yönetiminin doğru kararlar alabilmesi bakımından kritik önemdedir. Bu çerçevede, güvenilirliği artan mali tablolar şirket yönetiminin doğru kararlar almasına yardımcı olur. Böylece şirket yönetiminin aldığı kararlarda yanılma ve hatalı kararlar alma ihtimali azalır, kriz sürecinin başarıyla yönetilmesi mümkün olur.
Bunun yanısıra yapılan araştırmalar; şirketlerin kriz dönemlerinde gerek çalışanları, gerekse de müşterileri kaynaklı hile ve dolandırıcılık olaylarıyla karşılaşma riskinin, olağan dönemlere göre çok daha fazla arttığını ortaya koyuyor. Kriz dönemlerinde, iç denetimin varlığı ve yaptığı çalışmalar, hile ve dolandırıcılık olaylarının önlenmesine veya tespit edilmesine imkan tanıyarak, şirketin para ve mal kayıplarına uğramasına engel olur, varlıklarını korur.
İç denetim faaliyeti; etkinlik, verimlilik ve ekonomikliğin önem kazandığı kriz dönemlerinde yüksek katma değer sağlayacak bir fonksiyondur. Kriz yönetimi ve krizden çıkış ile ilgili önlemler alınması sürecinde iç denetim faaliyetinin önemli katkıları söz konusu olabilir. Bu konuda, oluşturulan geçici yönetim komitelerine katılarak görüş bildirmek, yürütülen projelere katılmak, gerçekleştirilen proje adımlarına ilişkin görüş vermek gibi yöntemler uygulanabilir.
İç denetim, şirketin kurumsal yönetim uygulamalarına yönelik yaptığı etkinlik ve verimlilik değerlendirmeleri ile bu uygulamalardaki eksikliklerin giderilmesi, yönetimin bilinçlendirilmesi, adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerine uygun yönetim uygulamalarının geliştirilmesi ve bu şekilde şirketlerin kurumsal devamlılığı ve itibarının artırılarak, amaçlarının gerçekleştirilmesine yardımcı olmasından ötürü kriz yönetiminde de rol sahibi olacak etkili aktörlerden biridir. Bir şirkette iç denetim faaliyetinin varlığı ve uygulama etkinliği kriz koşullarında da şirketin kurumsal değerine olumlu katkı sağlar. İşletmede etkin bir iç denetimin varlığı, pay ve menfaat sahipleri için güvence sağlayarak, kurumun itibarını etkileyecek sonuçların oluşmasına engel olur.
Bununla birlikte, özellikle kriz dönemlerinde şirket yönetimlerinin maliyet kısma yöntemlerinin başlarında iç denetim ekiplerini küçültmek ve bu birime ayrılan kaynakları kısmak yönünde olduğu görülüyor. Oysa belirtildiği gibi iç denetim faaliyetinin krize girmeyi önleme veya krizden çıkmada üstlenebileceği önemli roller ve yaratabileceği katma değerler vardır. Bu nedenle kriz dönemlerinde şirketlerde iç denetim faaliyetine ayrılan kaynakları azaltmak yerine, korumak ve hatta mümkünse artırmak, şirketlerin amaçları bakımından daha faydalı sonuçlar doğurur.
Olağanüstü koşulların ifadesi olan kriz dönemlerinde yürütülen kriz yönetiminde, yönetim kurulu, yöneticiler ve iç denetçilerin kriz dönemlerinde el ele vermesi, krizin yönetilmesinde işbirliğine gitmesi, yöneticilerin iç denetimin güvence ve danışmanlık fonksiyonundan yararlanma bilincine sahip olması, şirketin kriz dönemlerinde karşılaştığı risklerin azaltılması, zararların önlenmesi bakımından hayati role sahiptir.
Gürdoğan YURTSEVER