Yenilenebilir enerji seçenek değil zorunluluk

Enerji, insanlık ve uygarlığın gelişimi için vazgeçilmez bir ihtiyaç. Dünyanın her alanda yaşadığı hızlı değişim, enerjiye olan bağımlılığı her geçen gün daha da artırıyor. Bu durum ise doğal kaynakların hızla tükenmesine neden oluyor. özellikle petrol ve kömür gibi fosil nitelikli enerji kaynaklarının hem çıkarılması, hem de tüketilmesi aşamalarında çevre geri dönülemez biçimde zarar görüyor. Bunların da etkisiyle iklim değişikliği, küresel ısınma, çevre felaketleri, kuraklık ve kıtlık gibi olumsuzluklar günlük hayatımızı derinden etkiliyor.

Ülkeler, enerji ihtiyaçlarını karşılamak için büyük yatırımlar yapıyor, yeni teknolojiler geliştiriyor ve yeni enerji kaynakları bulmaya çalışıyor. Bu süreçte kendini yenileyebilen, güvenli ve çevreye zarar vermeyen “yenilenebilir enerji” kaynakları ön plana çıkıyor.

Yenilenebilir enerji, doğal süreçlerde sürekli olarak bulunan ve tükenme hızından daha hızlı veya aynı hızda kendini yenileyebilen enerji türü olarak tanımlanıyor. Güneş, rüzgâr, akan su (hidrolik), biyolojik süreçler ve jeotermal yenilenebilir enerji kaynakları olarak ifade ediliyor.

Yenilenebilir enerji kaynakları sürekli olarak kendilerini yeniledikleri için tükenmeyen kaynaklardır. Fosil yakıtlar olan kömür, petrol, doğalgaz gibi kaynakların ise teorik açıdan çok uzun sürelerle yenilenmesi mümkün olsa da rezervleri sınırlıdır ve hızlı kullanım nedeniyle zaman içinde tükenmeleri söz konusudur. Bu açıdan insanlığın gelecekteki enerji ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için yenilenebilir enerji kaynakları büyük önem taşıyor.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ÇEVREYE ZARAR VERMİYOR VE DAHA EKONOMİK

Temiz enerji olarak nitelendirilen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının güvenli olduğunu, çevreye zarar vermediğini veya fosil yakıtlara göre zararlarının çok daha az olduğunu ifade etmek gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynakları doğrudan kullanılabilir veya enerjinin başka bir şekline dönüştürülebilir niteliğe de sahiptir.

Fosil nitelikli enerji kaynaklarının kullanımı nedeniyle oluşan çevre kirliliği dünyamıza geri dönüşü olmayan zararlar vermeye devam ediyor. Aynı şekilde birçok ülkede bulunan nükleer santrallerde üretilen nükleer enerji de büyük riskleri bulunan bir enerji türüdür. Başta çernobil olmak üzere çeşitli nükleer santrallerde yaşanan ve etkileri onlarca yıldır devam eden kazalar, insanlığa ve çevreye büyük ve onarılamaz zararlar veriyor.

Bu şekilde giderek daha fazla kirlenen ve zarar gören dünyamızdaki bu olumsuz gidişi durdurabilmenin veya en azından yavaşlatabilmenin tek yolu, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha etkili kullanmaktan geçiyor.

Bunun yanı sıra, fosil yakıtların çıkarılması ve kullanılması, nükleer santrallerin kurulması ve işletilmesi için büyük tutarlı yatırımlar gerekmesine rağmen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için daha düşük tutarlı yatırımlar yeterli olabiliyor. Bu da kaynakların etkili ve verimli kullanılmasına imkân sağlayarak ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağlayabiliyor. Bu nedenle yenilenebilir enerji, ekonomik kaynakların etkili ve verimli kullanılması açısından da önemli katkılar sağlayan bir özelliğe sahiptir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ZORUNLULUK HALİNE GELDİ

Bütün bu gerekçelerle yenilenebilir enerji kullanımı günümüzde alternatif olmaktan çıktı ve zorunluluk haline geldi. Aslında, yıllardan beri birçok ülke bu alanda büyük yatırımlar yapıyorlar. Bu süreçte yenilebilir enerji teknolojileri de büyük gelişmeler gösterdi. Birçok ülke yenilenebilir enerji alanında geliştirdikleri teknolojileri, diğer ülkelere satarak önemli gelirler elde ediyorlar. Son yıllarda ülkemizde de bu alanda büyük yatırımlar yapıldığını ifade etmek yanlış olmayacak. ülkemizin pek çok yerinde kişiler ve şirketler tarafından rüzgâr ve güneş enerjisinden yararlanan yatırımların yapıldığı görülüyor. Devletin bu konuda önemli teşvikleri söz konusu.

Ekonomik ve sosyal kalkınmanın çevreye ve doğal kaynaklara zarar vermeden sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi büyük önem taşıyor. Bunun yolu da yenilenebilir enerjiden geçiyor. Bunun yanı sıra enerji üretiminin yanı sıra, enerjinin verimli kullanılmasına yönelik sürdürülebilir politika ve uygulamalar geliştirmek de önem taşıyor.

Bu nedenle, yenilenebilir enerjinin daha da yaygınlaşması için yeni teşvik sistemleri geliştirilmesi, bu alandaki araştırma ve geliştirme projelerinin desteklenmesi, kuruluşların bu alandaki yatırımlara stratejik olarak önem vermesi, ev ve işyerlerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, ayrıca üretilen enerjinin verimli ve tasarruflu kullanımına her dönemde önem verilmesi gerekiyor.

Gürdoğan Yurtsever

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.