Liyakat sistemi tartışmaları sürüyor

Liyakatı genel olarak işe veya göreve başlamada ve yükselmede kişinin bilgi, yetenek, yeterliliği ve başarısının esas alınması olarak ifade etmek mümkün. Son dönemlerde yaşanan gelişmeler ve giderek artan zorluklar liyakatı, geçmişe göre çok daha önemli hale getirdi. Kamu kurumları ve şirketlerimizin karşılarındaki büyük riskleri yönetebilmeleri, amaç ve hedeflerini gerçekleştirebilmeleri ve toplum açısından maksimum fayda üretebilmeleri için nitelikli ve yetkin çalışanlar ile çalışmaları bir zorunluluk. Liyakat her kademede önemli ama özellikle karar verici ve belirleyici konumda olan üst kademelerde liyakat sistemin daha hassas ve titiz bir şekilde uygulanması çok daha büyük önem taşıyor.

Ülkemizde son dönemlerde en fazla tartışılan konulardan birisinin liyakat ile ilgili olduğunu ifade etmek yanlış olmayacak. Özellikle kamu kurumlarında liyakatı esas alan görevlendirmelerin yapılmasının çok önemli olduğu, fakat ülkemizde bu konuda önemli aksaklıkların bulunduğu sıkça vurgulanıyor. Liyakatı genel olarak işe veya göreve başlamada ve yükselmede kişinin bilgi, yetenek, yeterliliği ve başarısının esas alınması olarak ifade etmek mümkün. Liyakat kavramının genellikle kamu yönetimi için kullanıldığı görülüyor. Fakat liyakatı sadece kamu kurumları açısından değil, tüm özel sektör kuruluşları ve diğer kuruluşlar için de önemli temel bir yaklaşım olarak ifade etmek gerekiyor.

Meritokkrasi de deniyor

Liyakat sistemine “meritokrasi” de deniyor. Bu bağlamda meritokrasi; yönetim gücünün kişilerin yetenekleri, bireysel üstünlüğü ve başarısına göre dağıtıldığı yönetim biçimi olarak ifade ediliyor. Bu sistemde yönetim ve idare etme gücü, işin ve görevin niteliklerine göre belirlenen kriterler esas alınarak daha üstün özellikleri bulunan kişilere veriliyor. Bu nedenle liyakat sisteminde diğerlerinden daha yetenekli, zeki, bilgili, çalışkan ve başarılı kişilerin seçilerek görevlendirilmesi, bunların kurum içinde yükselmesinde de benzer özellik, nitelik ve kriterlerin esas alınması söz konusudur. Bu sistemde görevin gerektirdiği şartları taşıyan herkesin katılabildiği sınavlarda başarı gösteren, nitelik ve yetenekleri uygun olan kişiler görevlendiriliyor.

Kayırmacılık büyük zararlar veriyor

Liyakat sisteminin tersi yaklaşıma ise kayırmacılık deniyor. Kayırmacılıkta kişinin yetenekleri ve yetkinliklerinden daha çok diğer bazı kişisel özellikler ön plana çıkıyor. Bunları cinsiyet, ırk, din, dil, yaş, aile, akrabalık, tanıdıklık, arkadaşlık, dostluk, siyasi görüş, soyluluk, zümreye bağlılık gibi çok çeşitli boyutlarıyla ifade etmek mümkün. Bu tür faktörler işe başlamada ve ilerlemede esas belirleyici oluyor. Bunlara kayırmacılık dışında, ayrımcılık, yandaşçılık gibi farklı isimler de veriliyor. Kayırmacılığın esas olduğu bir ortamda kişisel bilgi ve yetkinlikler geri planda kaldığı, görevle doğrudan ilgili olmayan diğer kişisel faktörler ön plana çıktığı, hatta belirleyici olduğu için işin gerekliliklerine uygun olmayan, yeterli yetkinliği bulunmayan kişiler görevlendirilebiliyor. Bu nedenle söz konusu iş veya hizmetten sağlanan fayda doğal olarak azalıyor. Hatta bu durum kamu kurumlarına ve dolayısıyla kamuya büyük zararlar veriyor. Ülkemizde de bu yöndeki eksiklikler sıkça dile getiriliyor. Kayırmacılığın dünyanın çeşitli ülkelerinde çeşitli zamanlarda uygulama alanı bulduğunu ifade etmek mümkün. Fakat kayırmacılığın ortaya çıkardığı büyük olumsuzluklar ve bunun sonucunda toplumsal alanda ortaya çıkan büyük sorunlar nedeniyle liyakat sistemi tüm dünyada giderek artan biçimde gündeme geliyor.

Liyakat hem kamu hem de özel sektör için esas alınmalıdır

Günümüzde tüm dünyada devletlerin rolü artıyor, genişliyor ve karmaşıklaşıyor. Bunların etkisiyle sosyal, ekonomik ve teknik açılardan çözülmesi gereken problemler büyüyor. Bu da kamu kurumlarında bu sorunları çözebilecek nitelikte kamu personelinin görevlendirilmesini zorunluluk haline getiriyor. Aslında liyakatı sadece kamu kurumlarına indirgemek doğru olmayacak. Aynı zorluklar özel şirketler veya diğer kuruluşlar açısından da çok farklı değil. Bir şirketin veya kuruluşun başarılı olmasının temel yolu nitelikli ve yetkin personel görevlendirmesinden geçiyor. Özel şirketlerde kamu kurumlarına göre liyakat sisteminin daha fazla uygulama alanı bulduğu bir gerçek olmakla birlikte özel şirketlerde de bu alanda önemli eksikliklerin bulunduğunu ifade etmek yanlış olmayacak.

Yaşanan son gelişmeler liyakatı daha önemli hale getirdi

Son dönemlerde yaşanan gelişmeler ve giderek artan zorluklar liyakatı, geçmişe göre çok daha önemli hale getirdi. Kamu kurumları ve şirketlerimizin karşılarındaki büyük riskleri yönetebilmeleri, amaç ve hedeflerini gerçekleştirebilmeleri ve toplum açısından maksimum fayda üretebilmeleri için nitelikli ve yetkin çalışanlar ile çalışmaları bir zorunluluk. Liyakat her kademede önemli ama özellikle karar verici ve belirleyici konumda olan üst kademelerde liyakat sistemin daha hassas ve titiz bir şekilde uygulanması çok daha büyük önem taşıyor. Bu nedenlerle başta kamu kurumları olmak üzere, özel sektör kuruluşları ve diğer kuruluşların liyakat sistemine dört elle sarılmaları, işe alım, terfi ve ödüllendirme sistemlerini baştan aşağı gözden geçirmeleri, varsa eksikliklerini tespit etmeleri, yapılacak görevin gerekliliklerini dikkate alarak işe giriş, yükselme ve performans değerlendirme esaslarını açık bir şekilde belirlemeleri, bu esasların adil, tarafsız, dışsal etkilerden uzak ve en etkili şekilde uygulanmasını sağlayacak işler bir sistem kurmaları ve tüm süreçlerinde liyakati esas alan yaklaşımı ön plana almaları gerekiyor.

Gürdoğan Yurtsever

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.