Kişisel verilerimizi nasıl koruyabiliriz?

Bize özel bilgilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesi çok olumsuz sonuçları da beraberinde getirebiliyor. Bir çok kişi kredi kartının kopyalanması, yetkisiz harcama yapılması, adına kredi kullanılması, tehdit ve şantaj gibi olaylara maruz kalabiliyor.

Teknolojinin günümüzde ulaştığı aşama bilgiyi en önemli değer haline getirdi. Bunların başında da kişisel bilgilerimiz geliyor. Aldığımız ürün ve hizmetler nedeniyle adımız, kimlik numaramız, telefonlarımız, elektronik posta adreslerimiz, ev ve işyeri adresimiz, işimiz, gelirimiz, borçlarımız, gayrimenkul ve araçlarımız, kredi kartlarımız gibi kişisel bilgilerimizi bir çok yere vermek zorunda kalıyoruz.

Üçüncü taraflara verdiğimiz bu özel bilgilerimizin nasıl kullanıldığı, korunduğu ve kimler ile paylaşıldığı konusunda hiç bir fikrimiz bulunmuyor. Oysa bize özel bu bilgilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesi çok olumsuz sonuçları da beraberinde getirebiliyor. Bir çok kişi kredi kartının kopyalanması, yetkisiz harcama yapılması, adına kredi kullanılması, tehdit ve şantaj gibi olaylara maruz kalabiliyor. Bunların yanı sıra hemen herkes istemediği reklam, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin hedefi olabiliyor.

Güvenlik sorununa çözüm getirmek için artık kişisel bilgilerimiz buna özel çıkarılan bir kanunla korunuyor. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu geçen yıl Nisan ayında Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Kanunun bazı maddeleri yayımlandığında, bazı maddeleri ise yayımlandıktan 6 ay sonra Ekim ayında yürürlüğe girmişti. Kişisel verilerin korunmasına yönelik dünyada bir çok ülkede benzer kanunlar bulunuyor. Türkiye’de kabul edilen bu kanun, kişisel verilerimizi korumaya yönelik gerçekten çok önemli düzenlemeler içeriyor.

KİŞİSEL VERİNİN İŞLENEBİLMESİ İÇİN İZİN GEREKİYOR

Kişisel verilerin işlenebilmesi için kural olarak ilgili kişinin sahip olduğu haklar konusunda bilgilendirilmesi ve açık rızasının alınması gerekiyor. Bununla birlikte ilgili kanunlarda açıkça öngörülen, kişinin kendisi tarafından aleni hale getirilen, sözleşmeler vasıtasıyla işlenmesi gerekli hale gelen, hukuki yükümlülükleri yerine getirebilmek için zorunlu olan, bir hakkın oluşturulması, kullanılması ve korunması için gerekli olan kişisel veriler açık rıza alınmadan işlenebilecek.

Kişisel verileri işleyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin veri sorumlusu olarak Kanun hükümlerine uyması zorunlu. Kişiler, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili, kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması halinde zararın giderilmesini talep etme gibi çok önemli haklara sahip hale geldi.

Kişiler bu konudaki taleplerini yazılı olarak veri sorumlusuna iletebilecekler. Veri sorumlusu başvuruda yer alan talepleri, talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç 30 gün içinde ilgili kişiye yazılı olarak veya elektronik ortamda bildirmek zorunda. Kişisel verilerin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde resen veya ilgili kişinin talebi üzerine verilerin, veri sorumlusu tarafından silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesi gerekiyor.

KİŞİSEL VERİLERİ KORUMU KURULU FAALİYETE GEÇTİ

Veri sorumlusu olan kuruluşların; kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmek için her türlü teknik ve idari tedbirleri alması gerekiyor.

Kişisel bilgilerin korunmasına yönelik bu kanuna aykırılık durumunda hem hapis, hem de idari para cezaları öngörülüyor. Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kayıt eden, bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişiye 1 ile 4 yıl arası hapis cezası söz konusu olabilecek. Ayrıca kanuna aykırılık durumunda 5.000. TL ile 1.000.000. TL arası idari para cezası uygulanabilecek.

Kanunla verilen görevleri yerine getirmek için Kişisel Verileri Koruma Kurulu ve Kurumu kurulması öngörülüyor. Kişisel Verileri Koruma Kurulu 9 üyeden oluşuyor. Kurulun 5 üyesi TBMM, 2 üyesi Cumhurbaşkanı, 2 üyesi Bakanlar kurulu tarafından seçildi. Kurul, bu yılın Ocak ayında yemin ederek görevlerine başladı.

KİŞİSEL VERİLERİ ALAN VE İŞLEYEN KURULUŞLAR, NE YAPACAK?

Kişisel verileri alan ve işleyen kuruluşlar tarafından bu kanuna uyum amacıyla bir çok çalışma yapılması ve yeni süreçlerin oluşturulması gerekiyor. Bu kapsamda ilgili kuruluşların kişisel veri sahiplerini bilgilendirmeleri, açık rızalarını almaları, konuyla ilgili politika ve prosedür oluşturmaları, kişisel veri sahiplerinin şikayet, güncelleme ve bilgi edinme taleplerini zamanında karşılayacak mekanizmalar kurmaları, kişisel verilerin silinmesi veya anonimleştirilmesi süreçlerini oluşturmaları, çalışanlarını eğitmeleri, kişisel verileri paylaştıkları üçüncü tarafları denetlemeleri gibi hususlar önem taşıyor.

Kişisel verileri alan ve işleyen tüm kuruluşlara çok önemli yükümlülükler getiren bu düzenleme ülkemizde önemli gündem maddelerinden birisi olmaya devam ediyor. Kuruluşlar bu konuda önemli çalışmalar yürütüyor, yatırım yapıyor, projeler hayata geçiriyor ve bu şekilde kanuna uyumlu hale gelmeye çalışıyor. Çok önemli bir düzenleme olduğu ve önemli cezalar öngörüldüğü için bir çok büyük kuruluşun danışmanlık hizmeti aldığı görülüyor.

KİŞİSEL VERİLERİMİZİ KORUMAK İÇİN NE YAPILMALI?

Bu kanun, kişisel verilerin korunması alanında gerçekten devrim niteliğinde düzenlemeler getiriyor. Bu şekilde kişilerin temel hak ve özgürlükleri ile özel hayatın gizliliği konusunda çok önemli bir atım atılıyor. Kişilerin bu kanundan kaynaklanan haklarını bilmesi ve doğru bir şekilde kullanması kişisel verilerin korunması için kritik önem taşıyor. Bunun için de kişisel verilerini işleyen kurumlardan talepte bulunmaları gerekiyor.

Bununla birlikte Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından kanuna ilişkin henüz ikincil ve diğer alt düzey düzenlemelerin yayınlanmaması nedeniyle uygulamada bir çok tereddüt yaşanıyor. Kurul tarafından bu konuda hazırlıkların yapıldığı ifade ediliyor. Gerek kurumun kurularak faaliyete geçmesi, gerekse de alt düzenlemelerin yayınlanması ile bu tereddütlerin giderilmesi bekleniyor. Bu kanunun gelecek dönemlerde başarıyla uygulanması ülkemizdeki kişisel hak ve özgürlüklerin gelişmesi bakımından da büyük önem taşıyor.

Gürdoğan YURTSEVER

Bu yazı Genel kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.